Gaucher Hastalığı, genetik bir metabolik hastalıktır ve en yaygın lizozomal depo hastalıklarından biridir. Özellikle glukoserebrosid adı verilen yağlı bir kimyasalı parçalayan glukoserebrosidaz enziminin yeterli olmamasından kaynaklanır. Bu enzimin ya az üretilmesi ya da hiç üretilmemesine, enzimi üretmek için gerekli bilgileri taşıyan GBA genindeki değişiklik neden olur. Vücut bu lipidleri parçalayamadığından, yağ yüklü Gaucher hücreleri dalak, karaciğer ve kemik iliği gibi bölgelerde birikir.
Gaucher Hastalığı çok sayıda organı ve kemikleri etkiler. Bununla birlikte, merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) her zaman etkilenmez. Bu nedenle, Gaucher Hastalığı iki ana gruba ayrılabilir:
İskelet hastalıkları Her ne kadar Gaucher Hastalığı vücuttaki kemiklerin herhangi birini etkileyebilirse de öncelikle uyluk kemiğini (femur) etkiler. Gaucher Hastalığı olanların en az yüzde 62'sinde görüntüleme testleri ile tespit edilebilen bir çeşit kemik anomalisi vardır. Femurun “Erlenmeyer flask” deformasyonu Gaucher Hastalığı’nda kemik tutulumunun erken belirtilerinden biridir. Uzun kemiğin orta kısmı daraltılır ve daha geniş uç kısmı, bir Erlenmeyer şişesine benzer şekilde genişler. Bunun dışında Gaucher Hastalığı’nın başka kemik belirtileri de vardır:
Gaucher Hastalığı otozomal resesif bir hastalıktır. Bu, bir kişinin hasta olması için her iki ebeveynden de Gaucher genini alması gerektiği anlamına geliyor. Çoğu gen çift halde bulunur, biri anneden diğeri babadan gelir. Çiftteki bir Gaucher geni anormal olduğunda, çocuk bu anormal geni çocuklarına geçirebilen asemptomatik bir taşıyıcıdır. Çiftteki her iki gen de kusurlu olduğunda, o kişide Gaucher Hastalığı ortaya çıkacaktır. Bu durum, Gaucher Hastalığı olan bir ebeveyn için ne anlama geliyor?
Genetik test, genetik bozuklukların varlığını veya yokluğunu doğrulamaya yardımcı olan bir tanı yöntemidir. Mutasyonlar bir veya her iki ebeveynden miras alınabilir veya kendiliğinden ortaya çıkabilir ve bir genin normal işleyişini etkileyerek genellikle çeşitli belirtiler gösterir. Genetik test, bir fetüsteki genetik hastalıkları tanımlamak, ebeveynlerin çocuklarına genetik bir hastalık geçirme riski olup olmadığını öğrenmek, bir kişinin hastalığa neden olan bir gen taşıp taşımadığını bulmak veya bazı tedavilerde kişiye özel dozaj önerilerini belirlemek için yararlı olabilir. Genetik testler için kan örneği kullanılabilir. Bu DNA testi, hastanın spesifik genetik mutasyonlarını tanımlar ve sadece bir mutasyon taşıyıcılık durumunu gösterir. Bir kişi eğer taşıyıcı ise, bu Gaucher Hastalığı veya belirtilerinin olmadığı ancak Gaucher genini çocuklarına geçirebileceği anlamına gelir.
Teşhis için sadece bir kan testi yeterlidir. Bir kişide veya ailesinden birinde Gaucher Hastalığı belirtileri varsa, doktorlar test yaptırılıp yaptırılmayacağına karar verilmesinde yardımcı olabilir. Gaucher Hastalığı genetik olduğundan ailenin tıbbi geçmişi bu kararda rol oynayabilir. Bir kişinin Gaucher Hastalığı’na sahip olduğundan şüphelenilmesini takiben, kan testi ile glukoserebrosidaz enzim seviyesi ölçülür. Düşük enzim seviyesi varsa tanının kesinleşmesi için DNA testi ile tespit edilir.
Gaucher Hastalığı’nın, başka hastalıklar ile örtüşen belirtileri vardır, bu sebeple hastalığın klinik şüphesini gizleyebilir. Belirtiler göz ardı edilmemelidir çünkü Gaucher Hastalığı ilerleyici bir hastalıktır ve ileride başka tıbbi komplikasyonlara neden olabilir. Gaucher Hastalığı’nın erken teşhisi, geri dönüşü olmayan komplikasyonların azaltılmasına yardımcı olabilir.
GZTR.GD.20.02.0153
Nadir Hastalıklar Ağı
Nadir Hastalıklar Ağı; nadir hastalar ve hasta yakınları tarafından, Türkiye’de ve Dünya’da bilinmeyen nadir yaşamlara dikkat çekmek; sorunlara hep birlikte akılcı, pratik, kalıcı çözümler üretmek ve bu çözümlerin hayata geçirilmesini sağlamak amacı ile kurulmuş bir ağdır.
MPS LH Derneği
Mukopolisakkaridoz (MPS) ve Benzeri Lizozomal Depo Hastalıkları Derneği 2009 yılında kurulmuştur. Dernek; MPS ve Benzeri Lizozomal Depo Hastalıkları ile ilgili kişilerin ekonomik, sosyal, kültürel, hukuki, mesleki, eğitim, vb. hakkında yol göstermeyi ve bu konudaki bilgilerini geliştirmeyi ve toplumda daha kaliteli yaşam koşullarına erişebilmelerini sağlamayı amaçlamaktadır.
Gaucher Hastalığı, toplumda az bilinen ancak her yaşta ortaya çıkabilen nadir bir lizozomal depo hastalığıdır. Görülme sıklığı 40 binde 1’dir. Glukoserebrosidaz isimli enzim, bu enzimi kodlayan gendeki değişiklik nedeni ile kalıtsal olarak eksiktir. Bu enzimin temel görevi hücrelerdeki bazı yağların atılımını sağlamaktır. Bu yağların atılamaması dalak, karaciğer, kemik iliği ve beyin gibi bazı organların bir hücre organeli olan lizozomlarında aşırı derecede yağ birikmesine neden olarak bu organların normal fonksiyonlarını engeller ve hastalığın belirtilerini ortaya çıkarır.
Gaucher Hastalığı’nın belirtileri hastadan hastaya değişebilmektedir. En temel belirtileri: Karaciğer ve dalak büyümesi (hepatosplenomegali) Kırmızı kan hücresi sayısının düşmesi (anemi) Kan pıhtı hücresi sayısının düşüklüğü (trombositopeni) nedeni ile kolay kanama Kemik hastalığı (kemik ağrıları, kemik kırıkları, kemik erimesi/osteoporoz) Gaucher Hastalığı’nın alt tipine bağlı olarak ayrıca kalp, akciğer ve beyin ile ilgili belirtiler de ortaya çıkabilir.
Gaucher Hastalığı’nın teşhisi klinik belirtilere ve laboratuvar bulgularına dayanır. Kemik problemleri (ağrı atakları, sık karşılaşılan/beklenmeyen [patolojik] kırıklar), karaciğer ve dalak büyümesi (hepatosplenomegali), kırmızı kan hücre sayısında düşüklük, kan pulcukları sayısında düşüklük nedeniyle kolay kanama veya merkezi sinir sistemi belirtilerinin olduğu kişilerde Gaucher Hastalığı’ndan şüphelenilir. Klinik belirtiler ile şüphelenilen kişilerde eksik enzim olan glukoserebrosidaz aktivitesi kan tahlili ile ölçülür. Gaucher Hastalığı’na sahip kişilerde bu enzim aktivitesi çok düşüktür. Teşhisin kesinleşmesi için DNA analizi yapılarak mutasyonun tespit edilmesi gerekir. DNA analizi risk altındaki bebekler için doğum öncesi de yapılabilir (prenatal tanı).
Gaucher Hastalığı için enzim replasman tedavisi (ERT) bulunmaktadır. Enzim replasman tedavisi eksik olan enzimin (glukoserebrosidaz) dışarıdan yerine konulmasıdIr. Üretilmiş glukoserebrosidaz enzimi her 2 haftada 1 kez damar içine infüzyon şeklinde uygulanır. ERT, sinir sistemi ile ilgili belirtiler hariç diğer birçok Gaucher Hastalığı belirtisinin gerilemesini ve hastalığın ilerlememesini sağlar. Hastaların ERT yanı sıra dalağın alınmasına (splenektomi), kan transfüzyonlarına, ağrı kesiciler ve eklem cerrahilerine de ihtiyacı olabilir.
Ülkemizde Gaucher Hastalığı’na özgü bir hasta derneği bulunmamaktadır. Ancak MPS LH Derneği tüm lizozomal depo hastalıkları için hastalara yardımcı olmaktadır. Derneğe https://www.mpsturk.org/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Gaucher Hastalığı bulaşıcı değil, genetik bir hastalıktır. Sağlıklı kişilerde glukoserebrosidaz enzimini kodlayan 2 gen kopyası vardır ve her iki gen de düzgün çalışmaktadır. Genlerden bir tanesi fonksiyon görmüyor ise kişi taşıyıcıdır. Taşıyıcı kişiler Gaucher Hastalığı belirtilerini göstermez çünkü normal çalışan bir genleri olduğu ve enzimi yeterli miktarda üretebildikleri için vücut fonksiyonları olumsuz etkilenmez. Eğer 2 taşıyıcı ebeveynden fonksiyon göstermeyen gen alınmış ise Gaucher Hastalığı oluşur. Taşıyıcı ebeveynler için her gebelikte yüzde 25 sağlıklı bebek, yüzde 25 Gaucher Hastalığı olan bebek, yüzde 50 taşıyıcı bebek sahibi olma ihtimali vardır.
Tip 1 Gaucher Hastalığı olanların yaşam beklentisi normal nüfusa göre doğumdan itibaren 9 yıl daha az olabilir.
Gaucher Hastalığının farklı belirtileri olan 3 alt tipi vardır: Tip 1: Gaucher hastalarının yüzde 95'ini oluşturur. Diğer tiplerden nörolojik bulguların olmaması ile ayrışmaktadır. Hayatın erken yıllarında veya erişkin yaşlarda görülebilir. Gaucher Kayıt Çalışması’nda Tip 1 Gaucher hastalarının yüzde 34’ünün 20 yaşının üzerinde tanı aldığı tespit edilmiştir. Bu tip hastalığa sahip olan kişiler çok hafif belirtiler gösterebilir. Tip 2: Sinir sistemini etkiler. Hastalığın bu tipi bebeklikte başlar ve ciddi medikal problemlere neden olur. Tip 3: Sinir sistemini etkiler. Tip 2’ye göre daha yavaş seyreder.
Gaucher Hastalığı’nın belirtileri oldukça geniş bir spektruma sahiptir ve hastalar arasında klinik belirtiler değişkenlik gösterebilir. İlk bulgular kansızlık (anemi) , kan pıhtılaşmasını sağlayan hücre sayısı düşüklüğü (trombositopeni), dalak büyümesi (splenomegali), karaciğer büyümesi (hepatomegali), kemik ağrıları, kemik erimesi (osteoporoz), kemik kırıkları ve/veya büyüme/gelişme geriliğidir. Bu belirtilerin ortaya çıkışı ve şiddeti her hastada farklı olabilir. Genellikle kemik dokusu ve kan değerlerindeki değişikliği iç organ büyümesi takip eder; ancak bu her hastada böyle değildir. Belirtilerin bazıları şiddetli olabilirken diğerleri hiç görülmeyebilir.
Gaucher Hastalığı vücuttaki birçok sistem ve organa hasar veren bir hastalıktır. Genetik geçişli bir hastalık olduğu için hastalık açısından aile ve akrabaların da değerlendirilmesi gerekebilir. Bu konuda uzman hekimler tarafından aile ağacının çıkarılması ve genetik danışmanlık alınması önemlidir. Hastalığın ilerleme durumu ve tedavi düzenli takip edilmelidir.
Gaucher Hastalığı tedavisine başlanması rapora tabidir. Türkiye’de tedavi Sağlık Uygulama Tebliği ile düzenlenmektedir. Bu tebliğe göre tedaviye başlama kriterlerini alan Gaucher hastaları için; çocuk endokrinolojisi ve metabolizma hastalıkları veya çocuk metabolizma veya endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları veya gastroenteroloji uzman hekimlerinden en az birinin yer aldığı sağlık kurulu raporu düzenlenir. Rapor süresi 6 aydır. 6 ayın sonunda raporun yenilenmesi gerekmektedir. Bu rapora dayanılarak yine aynı hekimlerce, bu hekimlerin bulunmadığı yerlerde ise çocuk sağlığı ve hastalıkları veya iç hastalıkları uzman hekimlerince reçete düzenlenebilir. Rapor süresi bittiğinde gerçekleştirilecek kontrol muayenesi ile, tedaviye başlandığı sırada belirlenen hastalık bulgularından herhangi birisinde tedavi sonrasında düzelme olduğunun belirtilmesi koşulu ile tedaviye devam edilir. Aralıksız olarak bir yıl süre ile tedaviye ara verildiği durumda; tedavi başlangıç kriterlerinin yeniden değerlendirilerek rapor çıkartılması gerekmektedir.
Gaucher Hastalığı genetik geçişli bir depo hastalığıdır. Bu nedenle hastalık doğumdan itibaren vardır ancak belirtilerin ortaya çıkış zamanı ve şiddeti her hastada farklılık gösterebilir. Ayrıca, hastalığın çok çeşitli klinik belirtileri olduğu için başka hastalıklar ile ayırt edilmesi zaman alabilir. Avrupa’da yürütülen Gaucher Kayıt Çalışması verilerine göre hastaların %34’ü 20 yaşın üzerinde tanı almıştır.
Gaucher Hastalığı vücuttaki birçok sistem ve organa hasar veren bir hastalıktır. Genetik geçişli bir hastalık olduğu için hastalık açısından aile ve akrabaların da değerlendirilmesi gerekebilir. Bu konuda uzman hekimler tarafından aile ağacının çıkarılması ve genetik danışmanlık alınması önemlidir. Hastalığın ilerleme durumu ve tedavi düzenli takip edilmelidir.
GZTR.CERZ.20.02.0159,MAT-TR-2000275
Copyright © 2020 Sanofi. Tüm hakları saklıdır
Copyright © 2020 Sanofi. Tüm hakları saklıdır